Ortak Salon

Konu: Ortak Salon Çarş. Tem. 29, 2009 7:27 pm

Oda oldukça geniştir ve elips şeklindedir. Oldukça rahat koltuklar ve puflar ve büyükçe bir şömine odanın bir tarafında, çalışma masaları diğer tarafındadır. Şöminenin üstünde, binanın kurucusu Helga Hufflepuff'ın büyük boy bir resmi asılıdır. Yerde yumuşacık, siyah bir halı vardır. Odanın sonunda, birbirine karşılıklı duran iki kapıdan soldaki kızlar yatakhanesine, sağdaki erkekler yatakhanesine gider.

Helga Hufflepuff

Ortak Salon 1_911373487l-1

--RP in--

Konu: Geri: Ortak Salon Ptsi Ağus. 03, 2009 2:17 am

Axél, Hufflepuff ortak salonunun ona her zaman dinginlik veren sıcak ve davetkar ortamına adımını attığında hava kararmaya yüz tutmuştu. Hogwarts'a tekrar adımını attığından bu yana, hatta bu binanın sorumlusu olduğunu öğrendiği zaman bile bir türlü uğrayamamıştı binaya. Şimdi sadece basit bir ilan asmak için gelmişti ve bu canını sıkıyordu. Kotunu ve tişörtünü biraz düzeltti ve o sırada bir ses duydu. 'Genç adam, bir okul görevlisi bile olsanız giydiklerinize özen göstermeniz gerekiyor. Benim zamanımda kimse üzerinde cüppesi olmadan dolaşmazdı. Şimdinin insanları yok mu, acayip acayip huylar çıkartıyorlar.' Sesin nerden geldiğini deneyimlerinden dolayı az çok tahmin edebilen Axél iç geçirerek şömineye doğru döndü ve Helga Hufflepuff'ın onaylamayan bakışlarla onu süzdüğünü gördü. Buna şaşırmamıştı. Bir elini biraz sıkılmış bir tavırla ensesine götüren Axél, 'Merhaba efendim. Kusura bakmayın, kendimi daha önce tanıştırma fırsatı bulamadım. Adım Axél Dylan LeDarc, Sihir tarihi profesörü ve Hufflepuff binası sorumlusuyum.' Portre, hiçbir şeye bundan çok şaşıramazmış gibi görünüyordu. Hufflepuff kaşlarını biraz çatarak ona baktı ve, 'Anlaşılan profesörler artık ne giyecekleri konusunda serbest bırakılmış. Ama benim karşımda değil, Bay LeDarc. Bir daha lütfen karşıma Muggle kıyafetleri içinde gelmeyin.' Axél sadece 'Peki efendim.' dedi ve kendi kendine sırıtarak arkasını döndü ve duyuru panosuna doğru ilerledi. Kurucuların döneminde büyü dünyasından olmayanların büyücülere karşı tavırları çok sertti ve onlar da kendilerini bu yüzden soyutlamışlardı. Bundan dolayı pek alışık olmamalıydılar böyle adetlere. Gerçi o zamanlarda kot bile yoktu. Garip düşüncelerine bir nokta koyan Axél, Hogsmeade'deki bazı dükkanlardaki indirim hakkında bilgi veren ilanları panoya asmaya başladı.

Konu: Geri: Ortak Salon Ptsi Ağus. 03, 2009 2:34 am

Thalia kendisine Büyük Salon' daki masalardan bir kola almış Hufflepuff Ortak Salonu' ndaki puflardan birine oturmuştu. Kucağında "Gündüz Ölüsü" vardı. Onu okuyorudu bu aralar. Kapı 'tak' diye bir ses çıkararak açıldı ve Axél içeri girdi. Elinde kağıtlar vardı. Üstüne kot ve tişört giymişti, çekiştirerek biraz düzeltti. Yoluna devam edecekken Helga Hufflepuff' ın portresi onu durdurdu. Genç adam, bir okul görevlisi bile olsanız giydiklerinize özen göstermeniz gerekiyor. Benim zamanımda kimse üzerinde cüppesi olmadan dolaşmazdı. Şimdinin insanları yok mu, acayip acayip huylar çıkartıyorlar. dedi. Axél ona bir şeyler söyledi ama Thalia duyamadı. Sonra Hufflepuff yeniden konuştu Anlaşılan profesörler artık ne giyecekleri konusunda serbest bırakılmış. Ama benim karşımda değil, Bay LeDarc. Bir daha lütfen karşıma Muggle kıyafetleri içinde gelmeyin. diye azarladı. Axél panoya doğru gitti ve duyuruyu asmaya başladı. Thalia arkasından giderek Görülen o ki Helga Hufflepuff tarafından azarlandın kuzenim. Nasılsın? Baban kısaca dedem oluyor- o nasıl? Hiçbirinizi görmüyorum. diyerek gülümsedi. Duyuruya bakınca indirimlerle ilgili olduğunu gördü. Umursamadan Axél' a tekrar baktı.

Konu: Geri: Ortak Salon Ptsi Ağus. 03, 2009 2:58 am

Axél kuzeni konuşana kadar onun orda olduğunu fark etmemişti. Herhalde pencere kenarındaki puflardan birinde oturduğu ve oraya arkasını dönük bir biçimde girdiği için ilk başta dikkatini çekmemişti. 'Görülen o ki Helga Hufflepuff tarafından azarlandın kuzenim. Nasılsın? Baban kısaca dedem oluyor- o nasıl? Hiçbirinizi görmüyorum.' Axél onu gülümseyerek karşıladı. 'Merhaba Thalia, seni tekrar gördüğüme çok sevindim. Tatilden bu yana görüşemedik bir türlü.' dedi sıcak bir ses tonuyla. Sonra Hufflepuff hakkındaki yorumuna yüzünü buruşturdu. 'Aslında oldukça iyiyim, ama senin de fark ettiğin gibi, kurucumuzla pek sıkı fıkı olduğum söylenemez.' Hakkında bir çok şey duyduğu kurucuyu yeni tanımıştı ve onun biraz sert olduğunu düşünüyordu. Binasının öğrencilerinin portreyle çok uğraşmayacağını ümit etti içinden. 'Babamlar da nasıl bıraktıysak öyleler, tatlım. Hayattaki en büyük amaçlarından hala vazgeçmediler. Biliyorsun, onlara kalsa on yedimde evlenebilirdim.' Evdeki portreyi hatırlayınca tekrar yüzünü buruşturdu. Ailesini çok özlüyordu, ama son zamanlarda iyice sıklaşan söylevlerini değil. 'Ee, sen neler yapıyorsun bakalım? Okuldaki ilk haftan nasıl gidiyor?' diye sordu küçük kuzenine tekrar gülümseyerek.

Spoiler:

Konu: Geri: Ortak Salon Ptsi Ağus. 03, 2009 3:22 am

Axél Thalia' ya gülümsedi. Merhaba Thalia, seni tekrar gördüğüme çok sevindim. Tatilden bu yana görüşemedik bir türlü. dedi. Yüzünü buruşturdu. Aslında oldukça iyiyim, ama senin de fark ettiğin gibi, kurucumuzla pek sıkı fıkı olduğum söylenemez. dedi. Thalia Boşver. dedi. Babamlar da nasıl bıraktıysak öyleler, tatlım. Hayattaki en büyük amaçlarından hala vazgeçmediler. Biliyorsun, onlara kalsa on yedimde evlenebilirdim. dedi. Evet, dedemlerin öldükten sonra bile hala Axél ile uğraşması can sıkıcıydı.O zaman bir an önce evlen de bitsin bu eziyet. deyivermişti. Gerçekten bu bir eziyetti hem Axél' a hem de tüm ev halkına. Thalia dedesiyle vakit geçirmeyi severdi. Ona dokunabildiği zamanlar harika bir ikili oluyorlardı. Büyükannesi ise hayır hayır hayır. Onu sevmezdi çünkü o çok konuşurdu. Gerçi Thalia da Axél' ın evlenmesi gerektiğini düşünmüyor değildi. Ama onların yaptığı zorbalıktı. Bıraksalar da Axél kendi hayatını yaşasa, diye düşündü. Ee, sen neler yapıyorsun bakalım? Okuldaki ilk haftan nasıl gidiyor? diye sordu. Gerçekten harika. Hatta süper, inanılmaz, muhteşem. Derslere giriyorum ve ve eeee... o sırada aklına Nicholas gelmişti kitap okuyorum. dedi. Domates gibi bir yüzü olduğuna yemin edebilirdi o an.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 1:13 am

'O zaman bir an önce evlen de bitsin bu eziyet.' Kuzeninin yorumu Axél'ı güldürmeye yetmişti. Sevgili Thalia... Ona oldukça basit görünüyordu belki de bu konu. 'Ne yazık ki söylemesi yapmasından çok daha kolay.' dedi kahkahasını bastırdıktan sonra ciddi bir tavırla. Okul açıldığından beri, bırak Olivia'ya evlenme teklif etmeyi, yüz yüze konuşabilmek için bile fırsat bulamamışlardı. Gerçi ilişkileri henüz çok yeni sayılırdı, bu yüzden istese de karşısına evlenme teklifiyle çıkamazdı. İç geçirdi, bazen arka arkaya yaşadığı bu olaylar ona çok adaletsiz geliyor, avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu. Tabii bunun sonunda en iyi ihtimalle hastane kanadında onu bir muayeneden geçirirlerdi. O da en iyi ihtimalle. Kendi düşüncelerine dalmışken az daha kuzeninin bir sonraki söylediklerini kaçırıyordu. 'Gerçekten harika. Hatta süper, inanılmaz, muhteşem. Derslere giriyorum ve ve eeee...kitap okuyorum.' Kuzeninin, cümlenin sonunu cılız bir şekilde tamamlamaya çalışması kaşlarının havaya kalkmasına neden oldu. Söylemeye çekindiği bir şeyler mi vardı acaba? Biraz daha ciddi bir sesle, 'Thalia, anlatmak istediğin bir şey olursa seni dinlerim.' dedi. Belki ciddiyet dozunu biraz fazla kaçırmıştı, ama konu ailesine gelince bunu hiç ayarlayamıyordu nedense. Merakla kuzenini izlemeye devam etti.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 1:27 am

O zaman bir an önce evlen de bitsin bu eziyet. dediğinde Axél kahkaha attı. Ne yazık ki söylemesi yapmasından çok daha kolay. dedi ciddi bir tavırla. Thalia Axél için söylemesinin de yapmasının da kolay olduğunu biliyordu çünkü Axél' ın sevgililerini saymak yıllar geçtikçe zorlaşıyordu. Galiba şimdiki sevgilisi Profesör Olivia' ydı. Onunla evlenseler fena olmazdı. Çatlak Kazan' da saatlerce konuştuğu Olivia Cole ile. Ee, sen neler yapıyorsun bakalım? Okuldaki ilk haftan nasıl gidiyor? diye sordu. Gerçekten harika. Hatta süper, inanılmaz, muhteşem. Derslere giriyorum ve ve eeee... o sırada aklına Nicholas gelmişti kitap okuyorum. dedi. Bu kadar duraksamasaydı Axél bir şeylerin döndüğünü anlamazdı. Elbette ki anladı. Okulun nasıl gittiğine gelirse gerçekten müthişti sadece Hufflepuff puanları moralini bozuyordu. Thalia, anlatmak istediğin bir şey olursa seni dinlerim. dedi. Ses tonu gayet ciddiydi. Axél' dan da bir şey saklayacak değildi ya. Ben... şeyy.. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. dedi. Gerçekten nasıl söylenirdi. Kendinden büyüklerle aşk meseleleri konuşmayı hiç sevmezdi. Başkaları duymasın diye sesini biraz kıstı Birinden hoşlanıyorum ve sanırım o da benden hoşlanıyor. dedi. Pat diye söylemişti. Axél ne söyleyecek diye merak etti. Kahkaha atabilir, onunla dalga geçebilir ya da ciddi bir şekilde konuşabilirdi.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 1:58 am

'Ben... şeyy.. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Birinden hoşlanıyorum ve sanırım o da benden hoşlanıyor.' En küçük kuzeninden bu kadar dürüstçe bir cevap duymayı beklemiyordu, sonuçta küçükler hep bir şekilde saklamaya çalışmaz mıydı? Thalia'nın kıpkırmızı olan yüzünü gördüğünde, çekinmesine rağmen ona bu şekilde açılmasından dolayı çok mutlu hissetti kendini. Ona güven verebildiğini bilmek güzel bir şeydi. Sonra aklına Krystal geldi ve bir hafta içinde kardeşi ve kardeşi kadar sevdiği kuzeni ona aşk itirafında bulunduğunda ne kadar hazırlıksız yakalandığını fark etti. Eder etmez de hafifçe gülmesini bastıramadı. Elini yüzünden geçirirken, 'Kusura bakma, sadece aklıma Krystal da gelince...' cümlesini tamamlamadı. Onunla son yaptıkları tartışmanın yankıları hala onu rahat bırakmamıştı. Yüzündeki gülüş yavaş yavaş silinirken, 'Sadece dersleri de önemsemeyecek kadar kendini kaptırma, olur mu?' diye ekledi ciddi tonlarda. Zaten binalarının kaybettiği puanlar yeterince moralini bozuyordu. Gerçi Thalia, Krystal'a göre çok daha sorumluluk sahibi bir öğrenciydi ona göre. Ama yine de... 'Bu şanslı çocuk kim, peki?' diye sordu birden bire, ortamı yumuşatmaya çalışarak. Thalia'nın duygularını incitmekten korkuyordu.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 2:13 am

Thalia' nın yüzü yine kızarmıştı. Axél gülümsüyordu. Kusura bakma, sadece aklıma Krystal da gelince... dedi ve durdu. Thalia Axél' ın bunu önceden bilmediğini bilmiyordu. İster istemez gülümsedi. Sadece dersleri de önemsemeyecek kadar kendini kaptırma, olur mu? dedi. Yüzündeki gülümseme uçup gitmişti. Demek ki Ness dersleri aksatmıştı. Bir dakika. Krystal ile Frognory' yi bilmiyor muydun? Aman Tanrım! Axél sen hiç gazete okumaz mıydın? diye sordu. Sonrasında ekledi Eminim Krystal derslerini toparlayacaktır. dedi. Bu şanslı çocuk kim, peki? diye sordu. Thalia bunun ortamı yumuşatmak için olduğunu biliyordu. Axél' ın ağzının açık kalacağını bilerek Nicholas Wayne dedi. Axél' ın onu kesinlikle tanıması lazımdı. Ne de olsa kendi binasındaydı. Thalia yinede Uzun boylu ve beyaz tenli olan. Kısa siyah saçları var. diye hatırlatmada bulundu. 'Kısa siyah saçları var.' derken yana sallanarak ellerini kendi saçlarına götürdü.

Ness' i düşününce Frognory ile nerden tanıştığını hatırlamaya çalıştı. Evet, Rita' nın kuzeniydi. Thalia onu oradan tanıyordu. Kumral saçlı, uzun boylu, mavi gözlü olan, diye düşündü. Onu birkaç kere görmüştü ama hiçbir zaman aklına kuzeniyle sevgili olabilcekleri gelmemişti. Ness ile en yakın zamanda konuşmalı neler olup bitmiş duymalıydı.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 2:49 am

Thalia'nın bu bilgisizliğine şaşırması Axél'ı tekrar güldürmeye yetmişti - kuzeni onun farklı bir dünyadan falan geldiğini düşünüyor olmalıydı herhalde. Omuz silkerek, 'Magazin haberlerini okumayı sevmiyorum,' demekle yetindi. Gerçi doğruydu bu, güncel haberlere göz gezdirir, kalanına değer vermezdi. Belki yanlış yapıyordu, kaçırdığı çok şey olabilirdi, ama bu da onun tarzıydı. Thalia'nın sorusuna verdiği cevabı duydu. 'Nicholas Wayne. Uzun boylu ve beyaz tenli olan. Kısa siyah saçları var.' Saçlarından bahsederken Thalia'nın elinin de kendi saçlarına gittiğini gören Axél gülümsemeden edemedi, ama gözlerini devirmemek için de kendini zor tuttu, kendi binasındaki öğrencileri tanımayacak kadar da kayıtsız değildi bazı şeylere. 'Kim olduğunu biliyorum, Thalia,' dedi aklındakileri dışa vurup bunu onun da görmesini sağlayarak. 'İyi bir çocuğa benziyor. Ama ayağını denk alsa ve kuzenimi üzecek bir şey yapmazsa iyi olur.' dedi kıkırdayarak. Bazen onları gıcık eden korumacılığının yine yüz üstüne çıkmaya başladığını fark etmişti, ama bu elinde değildi. Olmadığı biri gibi davranıp da etliye sütlüye karışmamazlık edemezdi, çünkü onların üzülmesinden korkuyordu.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 11:48 am

Bir dakika. Krystal ile Frognory' yi bilmiyor muydun? Aman Tanrım! Axél sen hiç gazete okumaz mıydın? dediğinde Axél güldü. Magazin haberlerini okumayı sevmiyorum, dedi. Axél' ı neredeyse evde her gördüğünde elinde gazete vardı ve bu hafta bir kere olsun magazine bakmamış mıydı? Ayrıca Nick' ten de 'şanslı çocuk' diye bahsetmesi güzeldi. Nicholas Wayne dedi. Axél' ın onu kesinlikle tanıması lazımdı. Ne de olsa kendi binasındaydı. Thalia yinede Uzun boylu ve beyaz tenli olan. Kısa siyah saçları var. diye hatırlatmada bulundu. 'Kısa siyah saçları var.' derken yana sallanarak ellerini kendi saçlarına götürdü. Bu hareketi Axél' ı yeniden güldürdü. Kim olduğunu biliyorum, Thalia, dedi. İyi bir çocuğa benziyor. Ama ayağını denk alsa ve kuzenimi üzecek bir şey yapmazsa iyi olur. dedi kıkırdayarak. Thalia güldü. Bu korumacı tavrına alışmıştı ama bazen sınırları zorlardı. Bu sefer tatlı bir dille söylemişti. Tamamdır. diyerek geçiştirdi. Thalia bir ses duydu. Hey! Kızım önümden çekilir misin?diye söylendi. Bu yeniden Helga Hufflepuff' tı. Afedersin. diyerek bir kaç adım öne gitti. Helga Hufflepuff' ın geçmiş biraz bunadığını ve fazla açık sözlü olduğunu düşünüyordu. Geçen yıl Thalia ile iyi anlaşırken, bu yıl birden onu unutmuştu. Hogwarts' ın portreleri gerçekten garipti. Bedenleri aynı kalıp ruhları gitgide çocuklaşıyordu.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 3:40 pm

Onunla bu kadar rahat konuşabildiğini görmek Axél'a çok iyi gelmeye başlamıştı. Keşke her şey bu kadar basit olsaydı, keşke Thalia'yla konuşabildiği rahatlıkla Krystal'la da konuşabilseydi. Ama yine kendine engel olamamıştı. İç geçirdi ve başını iki yana salladı, şu anda bulunduğu duruma dönmeye çalıştı. Onunla ilgilenmiyormuş gibi görünerek Thalia'nın duygularını incitmek istemiyordu. O sırada duyduğu bir ses ona yeterince yardımcı olmuştu. 'Hey! Kızım önümden çekilir misin?' Şaşkınlıkla başını çevirince konuşanın Hufflepuff olduğunu gördü. Thalia özür dileyerek bir adım yana çekildi. Hafifçe kaşlarını çatan Axél, 'O neye bakıyordu ki öyle?' diye sordu, bir yandan da Thalia'nın omzunun üzerinden bakarak, Helga'nın ilgisini neyin çektiğini görmeye çalışıyordu. Kuzeni sadece omuzlarını silkti. Axél bu sefer fısıltıyla, 'Peki hep böyle aksi midir?' diye sordu merakla. O Beauxbatons'da okuduğu için Hogwarts'a ve tablolarına yeni yeni alışıyordu. Hufflepuff'ın bunu duymamış olmasını diledi.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 3:57 pm

Hafifçe kaşlarını çatarak O neye bakıyordu ki öyle? diye sordu. Thalia omuz silkti. Hiçbir şeye tüm gün buraya girip çıkanları inceliyor. dedi. Axél Peki hep böyle aksi midir? diye fısıldadı. Axél Beauxbatons'da okuduğu için Hogwarts ve tablolarıyla yeni tanışıyordu. Thalia Ah kesinlikle hayır. Hatta önceki yıl öğrenciler önünden geçerken onları durdurup derslerinin nasıl olduğunu sorup onlarla sohbet ederdi. Bir keresinde bana Hogwarts' ın nasıl yapıldığını en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı. Gece saat üçtü. dedi.

Sanırım onu huzursuz eden bir şey var. diye fısıldadı. Axél' a söylese inanır mıydı inanmaz mıydı kestiremiyordu. Gün geçtikçe şüpheleri artıyor, bunu birine anlatma isteği ikiye katlanıyordu. Karanlığın yaklaştığını hissediyordu. Nasıl olduğuna da akıl erdiremiyordu çünkü Karanlık Lord yıllar önce kayıplara karışmış bir daha da ortaya çıkmamıştı. Hem okul da normal bir şekilde devam ediyordu. Karanlık er ya da geç yaklaşacaktı. Thalia emin değildi ama bu his onu giderek çıldırtıyordu. Evet Axél' a kesinlikle söylemeliydi. Derin bir nefes aldı. Axél, okul kötüye gidiyor. Hufflepuff' ın böyle olmasının nedeni bence bu. dedi. Ona kaygılı bir şekilde baktı.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 4:29 pm

'Hatta önceki yıl öğrenciler önünden geçerken onları durdurup derslerinin nasıl olduğunu sorup onlarla sohbet ederdi. Bir keresinde bana Hogwarts' ın nasıl yapıldığını en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı. Gece saat üçtü.'Demek yaşlı Helga bu kadar yıl sonra bile öğrencilere ilgi duyuyor ve derslerini düşünüyordu. Gerçi duyduklarına bakılırsa askerlik anılarını anlatmaya bayılan biri gibiydi. 'Sanırım onu huzursuz eden bir şey var. Axél, okul kötüye gidiyor. Hufflepuff' ın böyle olmasının nedeni bence bu.' Axel kaşlarını biraz çatarak kuzenine baktı. Evet, Hogwarts'ta yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu o da fark etmişti, ama bu durumdan öğrencilerin de rahatsız olmaya başlamaları, şu anda ihtiyaçları olan en son şeydi. 'Thalia, Hufflepuff'ı rahatsız eden şey gerçekten nedir bilmiyorum, ama sen bunun üzerinde çok fazla durmasan daha iyi olur. Biliyorsun ki okulun gidişatında söz sahibi olan müdürler ve profesörler var.' Ses tonunu özellikle uyarı şeklinde tutmayı tercih etmişti, çünkü bu konuyu araştırmaya meraklı olan öğrenciler olduğunu biliyordu.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 4:53 pm

Sanırım onu huzursuz eden bir şey var. Axél, okul kötüye gidiyor. Hufflepuff' ın böyle olmasının nedeni bence bu. dedi. Axél kaşlarını çatarak Thalia' ya baktı. Thalia, Hufflepuff'ı rahatsız eden şey gerçekten nedir bilmiyorum, ama sen bunun üzerinde çok fazla durmasan daha iyi olur. Biliyorsun ki okulun gidişatında söz sahibi olan müdürler ve profesörler var. dedi. 'ama sen bunun üzerinde çok fazla durmasan daha iyi olur' demişti. Thalia konunun üzerinde durmayı istemiyordu ama konu üzerine geliyor, bazı zamanlar kabuslara yol açıyordu. Ayrıca 'müdürler ve profesörler' mi? Zaten Thalia onlar yüzünden endişeliydi. Çoğunda bir gizem ve akıl almaz derecede sinir gözlemliyordu. Elbetteki bunu hisseden tek kişi Thalia değildi. Öğrenciler derste susuyor sadece sorulan sorulara yanıt veriyorlardı. Ne bir mırıltı, ne de bir çıtırtı.

Anlamıyorsun. dedi. Sesini kontrol edememiş, endişeli çıkmasına engel olamamıştı. Bunun üzerinde fazla durmak değil, sorun konunun bizi kapsaması. dedi. Evet, tüm okul tehlikeli olacaktı. Sihir Bakanlığı ise hiç bir şey fark etmemiş gibi davranıyordu. Ayrıca beni endişelendiren şey müdür ve profesörler. Eskisi gibi değiller. Dikkat edersen göreceksin. Bazı kişilerin gözünü boyamasına sakın izin vereyim deme. dedi. 'Bazı kişiler' derken ise özel bir şey dememişti.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 5:36 pm

'Bunun üzerinde fazla durmak değil, sorun konunun bizi kapsaması. Ayrıca beni endişelendiren şey müdür ve profesörler. Eskisi gibi değiller. Dikkat edersen göreceksin. Bazı kişilerin gözünü boyamasına sakın izin vereyim deme.' Axél Thalia'nın bu dediklerine sinirlenmişti. Axél'ın gerçekten gözünün önündekileri görmeyen, umursamaz biri olduğunu mu düşünüyordu yani? 'Sırf seni bu konuda uyarmam hiçbir şeyin farkında olmadığımı göstermez Thalia,' dedi sert ama ölçülü bir ses tonuyla. Sinirine engel olmaya çalışıyordu. 'Boyundan büyük işlerle uğraşmanı istemiyorum, o kadar. Sence, siz öğrenciler tehlike altında olsanız biz öyle yerimizde oturup hiçbir şey yapmaz mıyız yani?' Bu sefer o da özellikle dikkat etmişti ad vermemeye. Kimseden şüphelenmediğinden değil, şüpheleri kanıtlanana kadar kimseye parmak göstermek istemediğinden dolayı. Zaten ne koşulda olursa olsun, Thalia'ya bir şey belli etmek akıllıca olmazdı. Onun yerine sustu ve ortak salonu biraz daha dikkatlice incelemeye başladı. Hufflepuff'ın oortresi ona onaylamayan gözlerle bakıyor gibi geldi, ama Axél'ın umtunda değildi.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 5:58 pm

Axél sinirlenmişti. Sırf seni bu konuda uyarmam hiçbir şeyin farkında olmadığımı göstermez Thalia, dedi sertçe. Boyundan büyük işlerle uğraşmanı istemiyorum, o kadar. Sence, siz öğrenciler tehlike altında olsanız biz öyle yerimizde oturup hiçbir şey yapmaz mıyız yani? dedi. İşte Thalia çileden çıkmıştı. Hiçbir şeyin farkında olup olmadığını söylemeye çalışmıyorum. Aynı zamanda 'siz' derken kim? Olivia Cole, sen ve bir kaç kişi daha. Onlar daha güçlü bunu benden çok daha iyi biliyorsun. Karşı çıkanlar öldürülecek. Peki ya siz ölürseniz (profesörler) biz ne yapacağız? Hepimize onun tarafından çıldırana kadar işkence edilip sonra da ölecek miyiz? Ölmek istemiyorum Axél. Senin, ailemin ve arkadaşlarımında ölmesini istemiyorum. dedi.

Sinirden ağlıyordu. Hiçbir zaman sinirden ağlayacak duruma gelmemişti. Ayrıca sesi de oldukça sert çıkmıştı. Artık odasına dönüp gözleri kan çanağına dönene kadar ağlamak ve uyumak istiyordu. Thalia ölüm korkusunun olduğunu yeni keşfetmişti. Bu konuyu unutmak için Mitoloji ödevini düşünmeye başladı. Bu düşünceleri birden yok olup Axél' ın sesiyle kendine geldi. Artık ağlamıyordu. Kuzeniyle yaptığı bu tartışma moralini bozmaya yetmişti. Okulda olanları dikkatlice izlemeye karar verdi.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 6:28 pm

'Hiçbir şeyin farkında olup olmadığını söylemeye çalışmıyorum. Aynı zamanda 'siz' derken kim? Olivia Cole, sen ve bir kaç kişi daha. Onlar daha güçlü bunu benden çok daha iyi biliyorsun. Karşı çıkanlar öldürülecek. Peki ya siz ölürseniz biz ne yapacağız? Hepimize onun tarafından çıldırana kadar işkence edilip sonra da ölecek miyiz? Ölmek istemiyorum Axél. Senin, ailemin ve arkadaşlarımında ölmesini istemiyorum.' Thalia'nın korkusu oldukça yerindeydi. Daha çok gençti, bütün bu olaylar ona fazla geliyor olmalıydı. İşte Axél tam da bu yüzden onun bazı şeyleri öğrenmemesinin onun daha hayrına olacağını düşünüyordu. Ama kardeşi gibi kuzeni de onun derdini anlamamakta kararlıydı. Onun ağlamaya başladığını görmek onun için her şeyden daha kötü olmuştu. 'Tek bir kişi kalsak da size zarar gelmesine izin vermeyiz, kuzenim. Yoksa profesörlerin burada ne işi olabilir ki?' Şu anda onu dinlemiyor olabileceğini bildiği halde, onu yatıştırmaya çalışarak söylemişti bunu. 'Ben gerekirse sonuna kadar savaşırım sizin için. Çünkü... hayır, beni dinle,' Thalia daha çok ağlamaya başlamıştı, ama bunları söylemek zorundaydı. 'Çünkü yaşamayı ne kadar çok istesek de, bazen sadece kendimizi düşünmememiz gerekiyor.' dedi daha yumuşak ve tatlı bir ses tonuyla. Bunu anlayabileceğini ümit ediyordu.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 7:07 pm

Thalia' yı düşüncelerinden sıyıran Axél oldu. Tek bir kişi kalsak da size zarar gelmesine izin vermeyiz, kuzenim. Yoksa profesörlerin burada ne işi olabilir ki? dedi ve sonrasında ekledi Ben gerekirse sonuna kadar savaşırım sizin için. Çünkü... hayır, beni dinle, Çünkü yaşamayı ne kadar çok istesek de, bazen sadece kendimizi düşünmememiz gerekiyor. Sesi yumuşamıştı. Sadece kendini düşünmüyordu. Thalia kuzeninin karşısında ağlamanın ne kadar utandırıcı bir şey olduğunu hatırladı.

Gülümsemeye çalışarak Eee nasılsın? Okul nasıl? Öğrencilerin nasıl? diye sordu. İlk dersler olduğundan derse girmeyen öğrenciler olabilirdi. Bu yüzden Hufflepuff -65' ti . Thalia puanların okul ilerledikçe çoğalacağından emindi. Axél bu yüzden çıldırmış olabilirdi. Nasıl bir öğretmen olduğunu merak ediyordu doğrusu. Sihir Tarihi' ne gelince Thalia tarihten nefret ederdi. Seneye bu dersi alması zorunluydu. Bu sene seçmeli ders olarak alabilirdi ama hiçbir seçmeli dersi almamıştı. İlgisini çekmediğinden değil ödevleri zor yetiştirmesinden. Bir ödeve en az iki saat harcıyordu çünkü en ince ayrıntısına kadar ödevi düzenliyordu.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 8:31 pm

Thalia'nın biraz daha rahatlamış gibi görünmesi, Axél'ı mutlu etmeye yetmişti. 'Eee nasılsın? Okul nasıl? Öğrencilerin nasıl?' diye sordu kuzeni gülümsemeye çalışarak. Onun kendini toparlamak için çaba verdiğini görünce biraz önce konuştukları konudan bir daha bahsetmemesi gerektiğini anladı ve onun oyununa uymaya karar verdi. Kendisi de gülümseyerek, 'Aslına bakarsan daha iyi olabilir. Yani okulu çok seviyorum, günlerim de güzel geçiyor. Ama bazı öğrencilerde bir hevessizlik ya da uyuşmazlık var.' Alnını kırıştırdı, aslında ne yazık ki, kendi binasının öğrencileri şu anda biraz canının sıkılmasına neden olmuştu. Çok düşük bir puandaydılar, ve gördüğü kadarıyla derslere giden iki üç tane öğrenci vardı sadece. Thalia yeteri kadar çabaladığı için gurur duyuyordu. 'Derse bayağı bir ilgi var,' dedi aklına sonradan gelmiş gibi. Bir nedenden dolayı bu onu gereğinden fazla mutlu ediyordu. Thalia'ya bakarak tekrar gülümsedi.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 9:21 pm

Kuzeni gülümseyerek Aslına bakarsan daha iyi olabilir. Yani okulu çok seviyorum, günlerim de güzel geçiyor. Ama bazı öğrencilerde bir hevessizlik ya da uyuşmazlık var. dedi. Elbette olacaktır. Okulun ilk günlerindeyiz. dedi. Öğretmenlik hakkında pek bir şey bilmiyorum ama öğrencilerin okula alışması bir kaç haftayı alıyor. dedi. Derse bayağı bir ilgi var, dedi. Thalia gülümsedi. Bu harika. dedi. Thalia kitabına geri dönmek istemişti. Hem olanlardan sonra kafasını dinlemesi biraz iyi olurdu. Ben artık gideyim. İyi çalışmalar. dedi.

Thalia ona el salladı. Dönüp pufun üzerinden kitabını aldı. Göl kenarına gidip okuyacaktı. Orası huzurluydu, biraz düşünceleri dağılırdı. Axél duyuruları asmaya devam ederken. Helga Hufflepuff yanındaki tabloya geçiyordu. Kitap elinde ortak salondan çıktı ve göle doğru yürümeye başladı. Bu sefer doğru kapıyı bulmuştu. Göle kenarına vardığında etrafta kimse yoktu. Büyük, yaşlı bir ağacın altına oturup kitabını açtı. Tüm dikkatini kitaba vererek okumaya başladı. Kitapta: 'Kapağını açtığım kahveden çıkan buhar aramızda yükselirken kardeşimin yüzüne bakakaldım."Ölmüş yani." dedim, anlamaya çalışarak.' Kitap onu tekrar dehşete düşürmüştü. Birkaç bölüm atlayarak okumaya devam etti.

Konu: Geri: Ortak Salon Salı Ağus. 04, 2009 9:45 pm

'Elbette olacaktır. Okulun ilk günlerindeyiz. Öğretmenlik hakkında pek bir şey bilmiyorum ama öğrencilerin okula alışması bir kaç haftayı alıyor.' Axél onun bakış açısını anlayabiliyordu. Kendisi profesörlerin nasıl düşündüğünü biliyordu, Thalia ise tamamen öğrencilerin açısından görebiliyordu bazı şeyleri. Böyle düşündükçe kendini, Krystal'a haksızlık etmiş gibi hissetmeden edemedi. 'Ben artık gideyim. İyi çalışmalar.' Thalia ona gülümseyerek el salladığında Axél da ona aynı sıcaklıkla karşılık verdi ve, 'Görüşmek üzere. Sana da iyi okumalar.' diye seslendi kapı kızın arkasından kapanmak üzereydi. Thalia'nın ayak sesleri de kaybolunca iç geçirdi ve o gelmeden önce astığı ilanlara baktı. Elinde bir iki tane daha kalmıştı. Ağzında birkaç tane iğne, son kalan ilanları da asmak için uzandı. Göz ucuyla Helga Hufflepuff'ın artık portresinde olmadığını görünce rahatladı. En azından bir tane daha iğneleyici laf duymadan ortak salondan ayrılabilecekti. İşini bitirdikten sonra geri çekilip ilan panosuna bir kere baktı, başını onaylarcasına bir kere salladıktan sonra ortak salondan çıkarak kendi binasına doğru yöneldi.

» Ortak Salon
» 1. Ders / Ortak
» Salon
» Birinci Ders (Ortak)