Krystal Swan

Bella, son 5 aydır olduğu gibi çığlık çığlığa uyanmıştı.Ama bugün önemli bir gündü.Bella'nın doğumgünü.Yanaklarının ıslak olduğunu
farketti.Ağlamıştı.Edward için.Artık bu acıya dayanamıyordu.Onu seviyordu.
Hem de O'nun tahmin edebileceğinden daha da fazla.Ama Edward onu bırakıp gitmişti.Bella,seçeneklerini düşündü iki seçeneği vardı.
A)Edward'ı unutamadan hayatının ızdıraplı geçmesine izin vermek.Ki bu şık Bella'ya çok kötü geldi.Bir şık daha vardı.
B)Edward'ı unutamyacağını bildiğinden dolayı ve de hayatının bu kadar kötü geçmesine izin vermemek için ölmek.Bu şık Bella'ya daha cazip geldi.Her ne kadar Edward'a aptalca bir şey yapmayacağına dair söz verseydi bile.Ama artık bunun bir önemi yoktu onun için.Edward gitmişti.Bir daha geri dönmemek üzere gitmişti.Bella kararını vermişti uçuruma gidecekti ve ölecekti.Ama 1 kişiye önemli bir not bırakması gerekecekti.Edward'a.Edward'ın adını yüksek sesle söylemek istedi ama bu isteğine karşı koydu.Edward'ı son bir kez görebilmek için hayatını verirdi.Ama şimdi Bella'nın hayatı olmayacaktı.Ölüm gününde havanın daha kötü olmasını isterdi.Bugün hava Forks'ta görünmeyecek türde güneşliydi.Artık notunu yazıp ölmeye gitmeliydi.Başlarken biraz durdu.Edward'ın yüzünü hayalinde canlandırdı.Ve başladı:

"Sevgili Edward,
Sana söylecebileceğim pek bir şey yok.Seni gördüğüm ilk andan bu zamana kadar hep sevdim.Bugün benim doğumgünüm belki de hatırlıyosundur.Bu doğumgünümde isteyebileceğim tek bir hediye var.Seni
son kez görebilmek.Ama bunun imkansız olduğunu biliyorum.Neyse asıl konuya girelim.Ben sensiz bir hayatı düşünürken bile zorlanıyorum.Şimdi benim halimi düşün sen,hayatımın en mükemmel parçası olan
kişi beni istemiyor.Ve hayatımdan çıkıp gitti.Sence buna nasıl katlanabilirim?Doğru cavap:KATLANAMAM.Kendimi öldürmeye gidiyorum.Lütfen sen benim yaptığımı yapıp aptalca birşey yapma.Bu sözü belkide beni hala seviyosundur diye söyledim.Üzgünüm.Sözümü tutamadığım için üzgünüm.Sana kendimden daha çok değer verdiğimi bilmeni istiyorum.
Seni asla unutmayacak olan Bella"

Notunu bitirmişti.Notu odasında bırakıp.Uçuruma geldi.Yani ölmeye.1-2 dakika bekledi.Arkasını döndü.Ve birinin geldiğini gördü.Bu,bu Edward'dı.Ama artık çok geçti.Bella son adımını atıp atlayacakken soğuk
birşey onu kendine çekti.Bella,hayatında gördüğü en güzel şeyi gördü.Edward güneşin altında elmas gibi parlıyordu.Her zamankş gibi.Bella onun elinden kurtuldu.Gözlerini kapatıp atladı.Ama aşağı düşerken Edward onunlaydı.Bella çığlık attı:
"Edward yapma geri dön."
"Sen olmadan asla Isabella Swan."
"Tamam geliyorum.Lütfen."
Edward kendisinide Bella'yıda yukarı çekti.Bir vampirdi.Çok güçlüydü.Bella:
"Edward neden geldin ? Neden bırakmadın beni ? Beni kurtarmaya çalışırken sende mi ölmek istiyordun ?"
"Bella sensiz yapamıyorum.Ve isteğini sana vermeye geldim."
"N-Nasıl yani ? Beni kendin gibi mi yapacaksın ? "
Bella o kadar heyecenlanmıştı ki nefes almayı unutmuştu.Tekrar düzenli olarak nefes almaya başladı.
"Hazır mısın ? "
"Hazırım lütfen,lütfen.Isır beni."
Edward,Bella'yı kolundan ısırdı.Bella 3 gün boyunca acıyla kıvrandı.

3 GÜN SONRA

Bella'nın kolunun yanması durmuştu.Edward yanındaydı.Bella:
"Edward dönüştüm mü ? "
"İstersen kendin bak."
Bella aynaya doğru döndü.Hayatında gördüğü en güzel kişiye dönüşmüştü.Bella:
"Edward olmuş,olmuş.Artık bende senin gibiyim."
"Biliyorum."
dedi,en sıcak gülümsemesiyle.Bella artık sonsuza kadar Edward'la kalacaktı.Sonsuza kadar...