Eliesha Cassandra Soul^^RP puanını yükseltme

Sessiz ve yavaş adımlarla karanlık gecede ilerliyordu. .Bu gece ay bile çok parlamıyordu, gökyüzü birkaç yıldızın ve hafifçe bulutların arkasından parlayan ayın dışında tıpkı bu sokak gibi boş ve karanlıktı. Ta ki Cassandra’nın kahkahası karanlık geceyi yarana ve karanlıkta epey korkutucu görünen beyaz dişleri geceyi aydınlatana kadar…

Çöp tenekesinin yanına sinmiş, elinde bir şarap şişesiyle uyumaya çalışan Nate o zamana kadar Cassandra’yı fark etmemişti ve fark ettiğinde gözleri kocaman oldu. Bu kız bir afetti! Karamel rengi saçları düz ve gürdü. Uzun boylu ve zayıftı. Sütten bile beyaz bir tene sahipti ve teni pürüzsüzdü. Karanlıkta yüz hatlarını fazla seçemedi. Yalnızca sudan bile berrak gözlere sahip olduğunu ve dişlerinin güneşten bile parlak olduğunu fark etti.
Bu kızda farklı bir şeyler vardı. Hem onu istiyor, hem de ondan uzak durması gerektiğini düşünüyordu.

Cassandra keskin gözleriyle boş görünen sokağı taradı ve çöp tenekesinin yanındaki ayyaşı fark etti ancak umursamadı. Yakında sızardı zaten. Yaklaşan ayak seslerini duyunca dişlerini gösterecek şekilde gülümseyerek arkasını döndü. Louren ona doğru hızla yaklaşıyordu. Tam önünde durdu ve ona sarılmak için hamle yaptı ancak Cassandra bir adım gerileyip elini uzattı. Louren’ın elini bıraktığında sahte gülümsemesini korudu ve
‘’Sevgili kardeşim neden bu berbat kokan yerde buluşmak istedin?’’
Louren yüzünü buruşturdu. Böyle hayal etmemişti. Kusursuz kardeşiyle birbirlerine sarılacak ve iyi dileklerle konuşmayı sonlandıracaklardı ama bu imkansız görünüyordu.
‘’Burası genelde sakin olur Cass! O yüzden burada buluşmamızın daha güvenli olacağını düşündüm.’’
‘’Haklısın şu çöp tenekesinin yanındaki ayyaş dışında burası tek boş sokak, Ama boş olmasına şaşmamalı bu iğrenç kokuya hiçbir insan dayanamaz.’’
Louren, Cassandra’nın iğnelemelerine alışmıştı. O yüzden bu durum onu yalnızca biraz huzursuz ediyordu onun dışında zaten duymamazlıktan geliyordu.

Nate olduğu yerde kıpırdandı. Bu kız onu fark etmişti, hem de bu karanlıkta… Hem neden güvenli bir yere ihtiyaçları vardı ki? Ne yapacaklardı?

Louren karanlık ve üst düzeyden bakınca boş görünen sokağı gözleriyle taradı. Evet, çöp tenekesinin yanındaki ayyaşı o da fark etmişti. Cassandra’nın o duru ama aynı zamanda karanlık mavi gözlerine baktı ve insan kulağının duyamayacağı bir sesle
'’Cass, o sefil herifin burada olduğunu bildiğin halde neden bana söylemedin?’’
Cassandra beyaz dişlerini göstererek gülümsedi ve sonra umursamaz bir tavırla elini salladı.
‘’Önemli olmadığını düşünmüştüm.’’
Sesini bilerek alçak tutmamış hatta bir volüm yükseltmişti bile. Louren sesinin sakin ve alçak çıkmasına özen göstererek
'’Belki de başka bir yerde konuşmalıyız.’’
Cassandra bir kahkaha attı ve Nate olduğu yerde ürperdi.
‘’Yapma, Louren!Altı üstü bir sokak serserisi için-ne kadar bu sokak berbat koksa da ve ben buradan nefret etsem de- gitmenin bir anlamı yok bence!’’

Nate kendisinden böyle bahsedilmesinden rahatsız olmuştu. Ayrıca içtiği içki onun beynini uyuşturmak yerine, cin gibi olmasını sağlamış ve ona cesaret kazandırmıştı. Hızla ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Bu ne yaptıklarını bilmediği iki kardeşin yanına gelene kadar da durmadı.
‘’Bakın, ben serseri falan değilim.5.Cadde de evim var ancak kaç gecedir gözümü kırpmadım ve uykuya ihtiyacım vardı. İçkinin iyi gelebileceğini düşündüm. Yanıma para almamışım bu yüzden beni epey tartakladılar.’’
Başka ne söyleyebilirim diye düşünürken kızın kahkahasını duydu ve irkildi.
‘’Louren, sevgili kardeşim bakar mısın? Sokak serserisinin söylediklerimiz gururuna dokunmuş. Zavallıcık! Hemen sözlerimizi geri almalıyız yoksa bize ne yapar!’’
Sesinde yapmacık bir küçük kız çocuğu korkusu vardı. Louren gülmedi.
‘’Cass gitsek iyi olacak!’’
‘’Hadi ama Lou! Eğlenmek bizim de hakkımız!’’
Cassandra yüzünde tehlikeli bir gülümsemeyle abisi Louren’a bakıyordu.
‘’Cass seninle önemli bir şeyler konuşmak istiyordum. Şimdi eğlencenin zamanı değil.’’
Cassandra küçük bir çocuk gibi alt dudağını sarkıttı.

Nate sinirlenmişti. Sanki o orda değilmiş gibi konuşmalarına devam ediyorlardı ve aşırı derecede güzel ve narin görünen bu kız şimdi onunla dövüşürse eğleneceğini mi sanıyordu?Louren‘’Yürü Cass,gidiyoruz!’’Cassandra‘’Biraz daha kalamaz mıyız?İşimin bitmesi 5 saniye bile sürmez.Hadi ama!’’
Louren sabırlı olmaya çalışıyordu. Onunla konuşacağı şeyin gecikmesi iyi olmazdı ve o sabaha karşı Cassandra’yı da alıp Obsuira’ya dönmek zorundaydı.
‘’TANRI AŞKINA CASS! Yürü diyorum SANA!’’Cassandra tereddüt etti. Burada kalıp şu salak insanın boğazını parçalayıp kanından bir iki yudum alabilirdi ya da hepsini içerdi ama… Louren önemli bir şey sölicem diyordu. Ehh peki madem! O kadar önemli olduğunu düşünüyorsa…
Nate‘’Kendinize çok güveniyorsunuz bayan! Ancak, eğer benimle kavga etmeye kalkarsanız canınızı yakmak zorunda kalırım, size zarar veremeyeceğimi düşünüp kendinize fazla güvenmeyin lütfen!’’ Alkol ona neler söyletiyordu böyle? Cassandra seslice hırladı ve Nate korkudan altına yapmak üzere gibi görünerek Cassandra’dan birkaç adım uzaklaştı.
Louren ne yapacağını bilmiyordu. Cassandra’ya biri meydan okursa, Cassandra ölse geri çekilmezdi. Hele hele meydan okuyan bir insansa…
Cassandra köpek dişlerinin uzadığını fark etti. Öfkeden titriyordu ve gözlerinde şimşekler çakıyordu.

Nate ne olduğunu anlayamamıştı. Şoktaydı herhalde! Bu hırlamalar bu kızdan çıkıyor olamazdı di mi? Rüya mı görüyordu? Evet, kesinlikle öyleydi ancak bu rüya olamazdı. Tam bir kabustu ve Nate artık uyanmak istiyordu. Cassandra’nın hırlamalarının sesi daha da yükseldi ve yavaşça ağzını açtı.
Nate kabus gördüğünden emin oldu. Hem de vampirli bir kabus! Vampirlerden nefret ederdi zaten ve küçüklüğünden beri korkardı. Ve ağzından çıkan sözcüklerden haberi bile olmadı.
‘’Sen canavarın tekisin! İnsanların içinde dolaştığınıza inanamıyorum.
Beni yiyecek misin? Bunu rahatlıkla yapacak mısın? O gereğinden fazla uzun köpek dişlerini boynuma mı geçireceksin? Biliyor musun? Çok güzel bir kız olduğunu tıpkı bir meleğe benzediğini düşünmüştüm meğerse sen tam tersi bir şeytanmışsın!’’
Sözcükler Cassandra’nın hırlamaları arasında boğuldu. Nate korkmuş görünmemeye çalışıyordu ama bu imkansızdı. Kız ağzını açmış gülümsüyordu ve dişleri bu hayatta gördüğüm ve az sonra öleceğim için büyük ihtimalle göreceğim en korkunç şey olacaktı. Nate geri geri gitmeye başladı. Ancak az sonra ayağı bir poşete takıldı ve yere kapaklandı.
Cassandra dişlerini daha da açığa çıkaracak şekilde gülümsedi.
Kan istiyordu kan… Kasları gerildi ve saldırmaya hazırlandı. Tam bu sırada güçlü eller kollarını kavradı ve onu geri çekti. Cassandra hırlamasına engel olamıyordu ve artık kontrolden çıkmıştı. Kan istiyordu hem de her şeyden çok… Dişleri huzursuzca yok olup olmamak arasında kararsız kalmış gibi hareket etti ancak Cassandra hırlamalarının sesini yükseltti ve kendini bu adamın, bu sokak serserisinin kanını akıtmayı ve onu içmeyi düşünmeye zorladı.

» Eliesha Cassandra Soul
» Eliesha Cassandra Soul
» Eliesha Cassandra Soul