Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu

Hogwarts RPG
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Achilles Bagterlayer

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Achilles Bagterlayer
Baş Seherbaz
Achilles Bagterlayer


RPG Puanı :
Achilles Bagterlayer Left_bar_bleue90 / 10090 / 100Achilles Bagterlayer Right_bar_bleue

Erkek
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Rp Partneri : Yok...:P
Asa : Zaman Kırılması
Ruh Halin : Achilles Bagterlayer Hmbl7pv6
Kayıt tarihi : 06/08/09

Galleon
Galleon: 410
Patronus: Seçilmedi

Achilles Bagterlayer Empty
MesajKonu: Achilles Bagterlayer   Achilles Bagterlayer Icon_minitimePerş. Ağus. 06, 2009 10:43 pm

Enrico'nun, Yunanistan'dayken KSKS profösörü olduğunu öğrenmesinden ve Atina'dan Londra'ya geçmesinden bu yana tam 8 gün geçmişti ve onun Londra'da olduğunu bilen neredeyse kimse yoktu. Geldiği ilk gün Sihir Bakanlığı'na uğramış ve nereden geldiğini bilmediği bir şansla Valentino aile üyelerinden hiçbirine gözükmemişti. KSKS profesörlüğünü resmileştiren belgeyi bakanlıktan aldıktan sonra, tıpış tıpış Londra yollarına çıkmış ve kendini burjuva ailesinin prangalarına bağlamak istemediğinden bir muggle oteline sığınmıştı.

Otel dışına pek çıkmıyor arada Diagon Yolu'na gidip geliyordu ve kimse Londra'da olduğunu çakmasın diye sürekli gizlenerek vakit geçiriyordu. Neden böyle bir gizlenmeye ihtiyaç duyuyordu kendide bilmiyordu; ama en son Valentino Malikanesi'ni terkettiğinde, arkasında pek de hoş bir ortam bırakmamıştı. Belki de kim bilir, pusuya yatma sebebi buydu...

Enrico, ailesinin kötü şöhretinden kendisini kurtaralı neredeyse 1 yıl olmuştu ve bu onun hayatındaki en güzel 1 yıldı. Özgür ve mutlu geçen bir yıl... Ama ne yazık ki herşeyin bir sonu vardı; bir gün önce abisinin dedikoducu korumalarından biriyle Diagon Yolunda karşılaşmış ve bu özgürlüğe finish noktasını koymuştu. Evet, sonsuza kadar saklanamazdı, bunu biliyordu; ama bu görüşmenin mümkün olduğunca uzak bir vakitte olmasını diliyordu ve işte şimdi büyük ve kimilerine göre kasvetli Valentino Malikanesi'nin tam önünde dikilmişti bile.


"Off.." diye derinden gelen bir sesle inledi Enrico.

Şuan da bir Basilisk'in 2.derece yanık burnunu iyileştirmeye çalışmayı bile tercih ederdi. Küçük adımlarla bahçedeki patikadan yürüdü ve büyükçe kapıya vardı. Valentino aile üyelerinin kendi aralarında resmi davranması bir tür gelenekti, bu yüzden Enrico büyücülere has takım elbiselerinden giyinmişti. Kravatını sıktı ve küçüklüğünden beri her çaldığında midesini bulandıran kapı ziline bastı. Kapı arkasından iç gıdıklayan bir ses yankılandı. Bu zilin hala onda aynı etkiyi bırakması garipti. Kapıyı evin evcinlerinden biri açtı ve efendisinin çalışma odasında olduğunu söyledi. Enrico, bu sözü duyar duymaz yutkunmaktan kendini alamamıştı. Abisinin çalışırken pekte sakin olduğu söylenemezdi. Sessiz adımlarla bina içerisinde yürüdü ve en sonunda kapısı diğer birçok kapıya göre daha şaşalı olan çalışma odasına vardı. Gözlerini kapatıp derince bir nefes daha aldıktan sonra kapıyı tıklattı ve içeri girdi.

Enrico, odaya girdiği gibi abisinin alışılagelmiş soğuk tavırlarını parmak uçlarına kadar hissetmişti. Abisinin bu davranışı, onun ne kadar alışık olduğu bir durum olsa da bu her zaman onu sinir ederdi. Hayatı boyunca onu bir abi gibi değilde askeri disiplinin hat safada olduğu bir ülkenin lideri konumunda görmüştü ve tabi kendiside bu ülkenin en azılı anarşistiydi.
Enrico, abisinden hiç korkmazdı; belki babası ölmeden önce babasından korkardı, evet, ama asla abisinden korkmamıştı. Zaten abisiyle kendi arasındaki ilişki hiçbir zaman düzgün bir abi-kardeş ilişkisi olmamıştı. O ablası Caprice ile vakit geçirirken abisi geleceğin aile reisi olmak için eğitimler alırdı.

Enrico oda içerisinde belirli bir mesafe katettikten sonra durdu ve abisi konuşana kadar ses çıkarmadı. Belki bu aileyi sevmiyordu; ama onlara kendisinin onlardan olmadığını belli etmeyide açıkçası istemezdi. Bu yüzden asla havai tavırlar sergilememeliydi.

"Nasılsın Enrico" dedi abisi aslında banane tarzı bir konuşma havasıyla.

"Özlettin kendini."

Sesi kesinlikle ilgisiz bir tondaydı ve Enrico onun bu ilgisizliğini her zaman avantaj olarak görmüştü. Abisinin pencereye dönük olan suratına döndü ve onun bu durumunu göz önüne alarak sesini olağan bir ses tonunda tutmaya gayret gösterdi.
" Teşekkür ederim abi... Seni görmekte güzel..."

Bir süre abisinin duygusuz suratına sinirle baktı. Bir yıl içerisinde yüzünde birkaç kırışıklık haricinde bir değişiklik olmamıştı. Onu biraz göz ucuyla inceledikten sonra havayı dağıtmak amacıyla yeniden konuştu.

"Bakıyorum bu son bir yıl seni pek değiştirmemiş."

Sesinde kinaye havası olmamasına dikkat ederek konuşmaya devam etti.
"Aile çıkarları seni her ne kadar yıpratmış olsa da..."

Anlaşılan abisi Carlino böyle laf cambazlıklarından hala haz alan biri değildi. Zaten belli ki Enrico'ya ayırdığı bu zaman onun için aslında vakit kaybıydı.

Abisi ilk kez Enrico'ya baktı ve sert bir şekilde soru sordu:

"Neredeydin?"

Evet neredeydi gerçekten? Bir yıl boyunca nereye kaybolmuştu? Neden bir yıl önce evdekilerle tartıştıktan sonra evi bırakıp gitmiş ve kaybolmuştu? Ve en önemlisi bu abisini neden bu kadar çok ilgilendiriyordu? Küçüklüğünden beri abisinin ona zerre kadar bir değer verdiğini hissetmemişti. Ama neden bu tür bir soruyu ona yöneltmişti? Neden? Merak ediyordu. İşte asıl mesele buydu.

Enrico, derin bir nefes aldı ve önceden babasına ait olan bu çalışma odasına her geldiğinde oturduğu kanepeye oturdu. Bacak bacak üstüne attı. Sakin bir ses tonuyla sesine biraz da her an gülmeye hazır bir hava katarak konuşmaya başladı.

" Aslında benim nerede olduğumu bildiğine eminim abi. Harcamalarım hala bu aileye bağlı olduğundan dolayı baykuş postasıyla gelen faturalardan bihaber olduğunu sanmam.
Mi sono recato in Grecia. Fratello! Evet, Yunanistan'daydım ve orada mitolojik hayvanların bakımı ve araştırmasıyla ilgilenen bir örgüt olan CHMra adlı bir dernekle birlikteydim. Emin ol bir Anka'nın yeniden doğumu ya da bir Gorgonun ilk yılan başının çıkışı kadar muhteşem birşey daha göremezsin."

Enrico, daha sözünü bitirmeden abisinin, söylediklerini çok değersiz bulan, yüz ifadesini fark etmişti. Abisi normalde duygularını fazla belli etmeyen bir insan olsa da bazı zamanlar onun mimiklerini oynatmaktan büyük bir zevk aldığı düşüncesine kapılırdı. Merakla abisinin diyeceklerini bekledi...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rolande Addié
5. Sınıf
Rolande Addié


RPG Puanı :
Achilles Bagterlayer Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Achilles Bagterlayer Right_bar_bleue

Kadın
Mesaj Sayısı : 1462
Yaş : 29
Savaş Tarafın : Chiarore Suo Guardia
Rp Partneri : Forever Sébastien! He is my love angel.
En Belirgin Özellik : Sabırlı kişilik ve oldukça sakar o.O
Asa : 21 Inch,Hipogrif Tüyü, At Kılı
Ruh Halin : Achilles Bagterlayer 37978406tk7qx0
Kayıt tarihi : 26/06/09

Galleon
Galleon: 1000
Patronus: Seçilmedi

Achilles Bagterlayer Empty
MesajKonu: Geri: Achilles Bagterlayer   Achilles Bagterlayer Icon_minitimePerş. Ağus. 06, 2009 11:27 pm

~Renkler birbiriyle uyumla fakat haki yeşil biraz göz yoruyor sanki. Onun yerine anlatım için siyah yada açık gri, beyaz gibi tonları tercih edersen daha rahat okunabilir. Uzunluk gayet iyi fakat; betimlemelerini sıklaştırmalısın. Karşındakini veya anlattığın nesneyi süslü kelimelerle anlatırsan hoş olur. Karakterinin düşüncelerine yer vermen hoş. Yazım yanlışı pek yok birkaç sözcük dışında. Noktalama işaretlerini güzel kullanmışsın.

RP Puanınız:90
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Achilles Bagterlayer
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ~Achilles Bagterlayer~
» Achilles Bagterlayer
» Athentin M. Bagterlayer

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu :: Role Play Game Dışı :: Site Arşivi :: RPG Arşivi-
Buraya geçin: