Thalia sıkılmamak için bir kampa katılmaya karar vermişti. Tatile girdikleri anda tüm kampları incelemiş İtalya kampına gitmeye karar vermişti. İzin alması zor olmamıştı çünkü tüm yıl boyunca başını belaya sokmamayı başarmıştı. İtalya' ya giderse Cris' i görebilirdi. Onu mutlu eden de buydu zaten. İlk başta ona sürpriz yapmayı düşünmüştü ama sonradan vazgeçmişti. Yatağından kalktı ve tüm perdeleri açtı. Sonra yüzünü yıkamak için banyoya gitti. Aynada kendisine bir süre baktı. Saate bakınca henüz yedi olduğunu gördü. Herkes uyuyor olmalıydı, aşağı inmemeye karar verdi. Uzun süredir planladığı mektubu yazabilirdi. Sandalyesine oturdu ve bir kağıt çıkardı.
Sevgili Cris,
Cuma günü İtalya' ya geliyorum. Buluşuruz diye düşünmüştüm, tabi istersen. Dei Trulli Otel' de olacağım. Yalnız bir kampla geliyorum sadece Pazartesi günü vaktim var. Görüşürüz.
T
Daha uzun bir şey çıkmasını beklemişti. Bu bir mektup değil not olmuştu. Yüzünü buruşturdu ve baykuşu Ed' i kafesinden çıkarmaya gitti. O da uyukluyordu. Nefes aldıkça altın sarısı tüyleri kabarıp iniyordu. Thalia parmağını kafesi içine soktu ve onu dürttü. Ed kanatlarını sinirli bir şekilde çırptı. Thalia Üzgünüm, dostum. Bunu götürmen gerek. Yolun çok uzun biliyorum. Cris' e götür. dedi ve mektubu ona bağladı. Penceresinin önüne gitti ve pencereyi açtı. Ed' in havalanışını izledi. Gözden kaybolana kadar ardından baktı.